Supplement Nedir ?

Supplement Nedir ve Ne İşe Yarar?

Supplement, vücutta yetersiz olan maddeleri dışarıdan tamamlar. Supplement genel olarak vücuda alınan besleyici ve destekleyici bir besindir.

Vücutta yetersiz maddelerin dışarıdan alınması için supplementlere ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle spor yapan kişiler için vücuda giren her madde büyük bir önem taşımaktadır. Supplementler de sporcular için destekleyici spor besinleri arasında yer almaktadır. Ağır antrenmanlar yapan kişiler protein ihtiyaçlarını gidermek adına bol miktarda et ve türevlerini tüketmeliler.

Et tüketilirken karbonhidrat ve yağlar da alındığında vücutta fazla Kalori alımı olabilir. Bu durum da yağlanmaya yol açar. O nedenle ayrıştırılan ve vücudun ihtiyaç duyduğu besinler de supplement adı ile kullanıma sunulur. Her supplement içeriğine göre farklı bir işleve sahip olması ile bilinir. Supplement çeşitleri vücudun onarım ve gelişimine yardımcı olurlar. Supplement çeşitlerinin faydaları da oldukça fazladır.

Supplement Yararları ve Zararları Nelerdir?

Vücudu onarıcı özelliğe sahip olan supplement çeşitleri kas kaybını önlemeye yardımcı olur. Her gün belli bir miktarda protein alınması gerekir. Supplementler aracılığı ile alınan protein ve kazanılan amino asitler vücudun çeşitli bölgelerinde kullanılmaktadır. Yeni kas dokuları inşa eden supplementler sağlığı desteklemeleri ile bilinir. Antrenmandan önce ve ya antrenmandan sonra alınan suplementler vücudun protein sentezleme ihtiyacını arttırır. Supplement vücudun kendi kendine üretmediği besinleri takviye eder. Supplementler sayesinde zamandan kazanılır. Vücuttaki onarma ve gelişmeler de artar.

Besin takviyesi olan supplement kullanımına çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Rutin beslenme düzeninden çok daha güçlendirilmiş takviyeler olan supplementler doğru miktarda kullanılmalıdır. Yanlış ve ya aşırı supplement kullanımı vücuda zarar verecektir. Laktoz duyarlılığı olan kişilerin supplement kullanımına dikkat etmeleri gerekir. Vücutta fazla vitamin bulunuyorsa supplementler de doğru bir şekilde kullanılmalıdır. Kalp rahatsızlığı ve kronik bir hastalığı bulunan kişiler de dikkatli bir şekilde besin takviyeleri kullanabilirler. Protein tozu kullanılırken günlük spor rutinleri ve beslenme alışkanlıkları da belli bir düzende ilerlemelidir.

Supplement Çeşitleri Nelerdir?

WHEY PROTEİN: Whey Proteini, halk dilinde ‘peynir altı suyu’ olarak bilinen ve peynir üretimi yapılırken meydana gelen yan ürünlerden biridir. Fakat tükettiğimiz whey proteini, bunun çok daha filtrelenmiş, yağından arındırılmış, zenginleştirilmiş halidir.

GAİNER: Gainer yoğun antrenmanlardan sonra maksimum toparlanma sağlayan ve kas kazanımı için yeterli kalori almaya yardımcı olan, vücut geliştirme ile uğraşan sporcular arasında oldukça popüler bir gıda takviyesidir.Gainer ürünlerinin içerdiği protein, yağ ve karbonhidrat gibi makroların miktarları, üründen ürüne farklılık gösterebilir. Whey, kazein, soya veya bitki bazlı proteinler, içeriğinde kullanılan en yaygın protein kaynaklarıdır.Bazı gainer takviyeleri ayrıca BCAA,kreatin glutamin  ile vitamin ve mineraller gibi ilave bileşenler içerebilir.

KREATİN: Kreatin, kas kütlesi kazanımı için dünyadaki en popüler spor takviyelerinden biridir. Kreatin kullanımı üzerine yapılan araştırmalar, sporcuların yüzde 40'ndan  fazlasının kreatin kullandığını göstermektedir. Ağırlık kaldıran sporcular ve boksörler gibi özellikle güç gerektiren sporlarla uğraşanlarda bu oran yaklaşık u’e kadar çıkabilmektedir. Peki kreatin kullanımı sporcular arasında neden bu kadar yaygın? Cevabı oldukça basit: Kreatinin kas gücünü, kas büyüklüğünü, genel atletik performansı artırdığını ve hatta bazı sağlık durumlarına iyi gedliğini gösteren yüzlerce çalışma yapılmıştır.

ARJİNİN: Yarı esansiyel bir amino asittir ve çok sayıda fizyolojik fonksiyon yerine getiren proteinin yapı taşıdır. Aynı zamanda nitrik oksit gazının (NO2) üretimine yardımcı olur.Arjinin, birçok fizyolojik sürecin yerine getirilmesi için gereklidir. Bu fizyolojik süreçler; hormon salgılanması, büyüme hormonunda artış, vücuttan zehirli atıkların atılması ve bağışıklık sisteminin desteklenmesidir.Arjinin  damar genişlemesinden sorumlu olan nitrik oksitin üretimine yardımcı olduğundan, göğüs krampı (anjin), yüksek tansiyon, kalp hastalığı, kadın ve erkek kısırlığı gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır.

Arjininin, vücut geliştirme dünyasında en iyi bilinen özelliği ise nitrojen tutma yeteneğidir. Damar genişletme ve protein sentezinde rol alma yeteneğinden ötürü, arjininin kas büyümesi için gerekli olduğuna inanılır

GLUTAMİN: Glutamin, ana görevi protein yapılarının oluşturulması olan bir çeşit amino asittir. İki çeşit glutamin bulunur. Bunlar L-glutamin ve D-glutamindir. L-Glutamin  proteinlerin yapısına katılırken, D-glutamin canlı organizmalar için önemli sayılmamaktadır. L-glutamin, vücut tarafından da sentezlenebilmektedir.

Glutamin vücutta amonyağı temizler; hücre büyümesi, doku tamiri ve diğer fonksiyonlarda kullanılmak üzere dokular arasında nitrojen taşır. Vücuttaki glutaminin yaklaşık p’i iskelet kaslarında üretilerek ince bağırsak, böbrek ve akyuvarlara dağıtılır. Amino asitlerin seviyeleri çeşitli faktörlere bağlıdır. Hamilelik ve emzirme, yorucu egzersizler, hastalık, açlık veya oruç, hızlı büyüme ve gelişme, aşırı stresli durumlar vücudun glutamin depolarını önemli miktarda boşaltır. Bunlar, glutamin alımının artırılması veya tamamlayıcı ürünlerin kullanılmasının uygun olduğu durumların bazılarıdır.

CLA: Yağ yakımına destek olduğu gibi, bağışıklık sistemini güçlendirici özelliklere de sahip olduğu konuşulan bir çeşit omega-6 yağ asididir. Konjuge linoleik asit ya da bilinen adıyla CLA, bir omega-6 esansiyel yağ asidi olan linoleik asit (LA)’in pozisyonel ve geometrik izomerlerinden meydana gelir. CLA insan vücudunda sentezlenemediği için daha çok et ve süt ürünleri tüketilerek vücuda alınır ayrıca CLA takviyesi olarak da tüketilebilir. 

Omega-6 yağ asitleri tereyağ, süt, dana eti ve kuzu eti gibi et ve süt ürünlerinden elde edilir ve linoleik asit de bir omega-6 yağ asididir. CLA da linoleik asidin biraz değiştirilmiş bir formudur ve dolayısıyla o da hayvansal gıdalarda bulunur. CLA’yı popüler bir supplement yapan özelliklerinden biri de yağ yakımını ve yeni kas oluşumunu destekleyebilmesidir. CLA eksikliği, insanların kilo almasına yol açan faktörlerden biri olabilir çünkü CLA'nın, metabolizma üzerinde etkileri olduğu düşünülmektedir.

BCAA: BCAA olarak bilinen dallı zincirli amino asit destekleri; valin, izolösin ve lösindden oluşan, yağsız kas kütlesini ve performansını arttırmak isteyen sporcular tarafından sıklıkla kullanılan gıda takviyeleridir. BCAA’lar; kas yorgunluğunu azaltır, iyileşme dönemini hızlandırır ve antrenman sırasında kaslardan amino asit kaybını önleyerek vücudun daha iyi protein absorbe etmesini sağlar. Valin, izolösin ya da lösinden herhangi biri vücutta yeterli seviyede yoksa, kas kaybı oluşacaktır. Diğer amino asitlerin aksine BCAA’lar karaciğerde değil kaslarda metabolize edilir.

Lösin (Leucine)

Lösin; kan şekeri seviyesini düzenlemekten, deri dokusunun, kasların ve kemiklerin onarılmasından sorumludur. Yaraların iyileşmesine yardımcı olur, enerji seviyesini düzenler, kas dokusunun bozulmasını önlemeye yardımcı olur.

İzolösin (Iso-Leucine)

İzolösin; lösin ve valin gibi protein ve enzimlerin iç yapısında bulunur. İnsan vücudu tarafından üretilmeyen izolösin, lösin ile çok benzerlik gösterir. Kasların onarılmasını destekler ve kan şekeri seviyesini düzenler. Yaraların iyileşmesinde önemli bir rolü vardır. Vücutta açık bir yara oluştuğu zaman enfeksiyona karşı üretilen hemoglobin proteininin oluşmasına ve kanın pıhtılaşmasına destek olur.

Valin (Valine)

Valin kas dokusunun onarılmasına ve büyümesine yardımcı olur. Vücudun nitrojen dengesini ve glikoz stoklarını korur. En çok soya unu, lor peyniri, balık, et ve sebzelerde valin bulunur. Diğer amino asitlere kıyasla, valinin protein ve enzim oluşturma oranı oldukça yüksektir.

L-CARNİTİNE: Karaciğerde ve böbreklerde lizin ve metiyonin amino asitlerinden türetilen ve vücutta kaslarda, kalpte, beyinde ve sperm hücrelerinde saklanan bir amino asittir. Diyet yoluyla en çok et ve diğer hayvansal gıdalardan alınır. Soya fasulyesi ve avokado gibi bazı bitkisel kaynaklar da birer L-karnitin kaynaklarıdır.

L-karnitin Yararları Nedir?

L-karnitinin vücutta üstlendiği en önemli görevlerinden biri; yağları, özellikle uzun zincirli yağ asitlerini hücre mitokondrisine taşımaktır. Burada okside olan yağ asitleri ATP (adenosine triphosphate) üretir ve enerji olarak kullanılır. L-karnitin bu hücresel seviyedeki görevi hem egzersiz sırasında hem de dinlenme sırasında gerçekleştirir, fakat araştırmalar yoğun egzersizler sırasında daha çok ATP üretildiğini söylemektedir.

İskoçya’da yapılan bir araştırma; L-karnitin’in yağ taşıma fonksiyonunun yanı sıra, kas hücrelerindeki insülin aktivitesini de arttırdığını ortaya koymaktadır. L-Karnitine, yüksek karbonhidrat içeren bir gıda tüketildiğinde bile, kandaki glikoz seviyesini yani kan şekerini düşük seviyede tutabilmekte ve glikojen doygunluğunu giderebilmektedir. Bu nedenle, antrenman sonrası öğünlerde L-karnitin kullanılması tavsiye edilmektedir.

PRE WORKOUT: En iyi pre workout takviyeleri, egzersiz hacmini ve yoğunluğunu artırmaya yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Böylece ekstra setler ve harcanan dakikalar büyük kazançlar sağlar. Sıkı çalışmaların karşılığını görerek daha fazla motivasyon elde edilir. Ve ne kadar sıkı çalışılırsa, o kadar fazla ilerleme kaydedilir. Bu nedenle uygun antrenman ve beslenme programı ile birleştirildiğinde pre workout takviye kullanmak, sadece bugünün antrenmanı için değil, yarın ve diğer günlerde daha fazla tekrar yapabilmek adına kendinizi daha fazla zorlamanıza destek olabilir.